
KAPADOKYA’NIN YERALTI ŞEHİRLERİ
Nevşehir’de Kapadokya bölgesinde Kaymaklı, Derinkuyu, Özkonak, Tatlarin, Mazı, Özlüce ve Sivasa Gökçetoprak yeraltı şehirleri bulunuyor.
Milattan önce çeşitli dönemlerde tüf kayaların oyulmasıyla inşa edilen 7 yer altı şehri, farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptı. 1964 yılından itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından temizlenen tarihi yer altı şehirleri, turizme kazandırıldı.

Yeraltı şehirlerinde, bir topluluğun geçici olarak yaşayabilmesi için gerekli barınma şartlarına uygun olan alanda, dar koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, hayvan ahırı, kilise ve dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları yer alıyor.

Tarihi mekanları bu yılın temmuz ayına kadar corona virüs salgınının da etkisiyle toplamda 130 bin 238 yerli ve yabancı turist ziyaret etti.

Turistlerin ziyaretlerinde en çok ilgiyi Kaymaklı ve Derinkuyu yer altı şehirlerine gösterdikleri belirtildi.

“KAYMAKLI YER ALTI ŞEHRİ HİTİT DÖNEMİNE UZANIYOR”
Kaymaklı yeraltı şehrinde 25 yıldır profesyonel olarak turist rehberliği yapan Mustafa Yüce, “Kaymaklı yeraltı şehrinin tarihi Hitit dönemine kadar uzanıyor. Hititlerin o dönemde yaklaşık bin kişilik nüfusu varmış. Bin kişiyle 2 katlı yer altı şehri kurmuşlar. O dönemde düşmanlardan kurtulmak için böyle bir yola başvurmuşlar. Savaştan kurtulan Hititler o dönem Mezopotamya’ya kaçmışlar. Hititler burayı terk edince yer altı şehri asırlarca boş kalmış.

Milattan sonra 3’üncü ve 4’üncü yüzyıllarda bölgeye Hristiyanlar gelmeye başlamış. Hristiyanlar da o dönemde burayı 6 kat oymuşlar. Hristiyanların o dönemki düşmanları Araplar ve Cengizhan dönemindeki Moğollar olmuş. Tarihte Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında savaşlar olmuş. Selahattin Eyyubi komutasındaki Müslüman ordusu Hristiyan ordusunu yenince bölgedeki Hristiyanlar tedirgin olmuşlar. Hristiyanlar bölgeye Müslümanların gelmesi korkusuyla Balkan ülkelerine yerleşmişler. Hristiyanlıktan sonra burası yine uzun bir süre terk edilmiş” diye konuştu.

“BURADA 5 BİN KİŞİ YAŞAMIŞ”
Tarihi bölgeye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sahip çıktığını belirten Yüce, “Kültür ve Turizm Bakanlığı 1964 yılında burayı temizleterek, kurtarabildiği bölümleri turizme kazandırdı. Burası 56 yıldır yerli ve yabancı turistler tarafından geziliyor. Her geçen yıl da ziyaretçi sayısı artan bir bölge oldu.


“GEÇMİŞTE BURADA 600 ODA OYULMUŞ”
Yeraltındaki 8 katlı yapıyla ilgili bilgi veren Yüce, “Yeraltı mağaralarının 1’inci katı hayvan ahırı olarak kullanılmış. Çünkü hayvanları dışarıya getirip, götürmek kolay olmuş. 2’nci katta ise mezarlık ve kilise var. Ölen kişileri o dönemde mumyalayıp gömmüşler. Yetkililer burada birkaç kemik buldu. Onlar müzelere taşındı. Kiliseyi ise o dönemde 30 kişilik inşa etmişler.




